Ekip performansında kişiliğin önemi

Temel taşı temelde, köşe taşı köşede gerek.

“Ekip”, ortak bir amaca sahip, bir lider tarafından yönetilen, performansları birbirine bağlı, en az iki, en çok on beş kişiden oluşan bir topluluktur. İyi ekipler sonuçlarla ilgili ortak sorumluluk üstlenir, her koşulda birbirini destekler ve ihtiyaç duyana koşulsuz olarak yardım eder.

Bugünün iş hayatı, büyük çoğunlukla yapılacak işin niteliğinden bağımsız olarak, ekip çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle bir ekibi oluşturan her üyenin iki açıdan önemi vardır: Ekip içinde üstlenecek rolü yerine getirecek yeterliliğe ve kişilik özellikleri açısından ekip üyeleriyle uyumlu ilişki kurma becerisine sahip olmak.

İş hayatında yeni kurulan ekiplerin neredeyse tümü, üyelerinin iş alanındaki bilgi, deneyim ve yeterlilikleri göz önüne alınarak oluşturulur. Bunun dışında büyük çoğunlukla kurumlar, var olan ekiplere yeni üyelerin ve/veya yöneticilerin katılmasıyla işlerini yürütmeye çalışırlar. Ekip Okumaya devam et

Başarmak için yapılacak işin anlam duygusunu oluşturmak.

Dünyanın temel yapıtaşı bireyler değil, topluluklardır. Toplulukları da ilişkiler biçimlendirir. İlişkiler insanların potansiyelini harekete geçirir. Farklı insanlar, farklı ilişkiler, farklı koşullar insanları geliştirir, dönüştürür.

Toplulukları da dönüştüren liderlerdir. Eğer bir lider, topluluğa bir anlam duygusu verebiliyorsa, topluluğu harekete geçirir. Bu, politik düzeydeki liderler için de, iş hayatındaki liderler için de geçerlidir. Korkuya dayalı liderlik, kaçınma ve mutlak itaat doğurduğu için yaratıcılığı harekete geçiremez ve sinerji doğuramaz. Okumaya devam et

Misyonumuz nedir?

Misyonumuz nedir? Son derece kolay bir sorudur, ancak herhangi bir büyük kuruluşun içindeki temel gerilimin-süreklilik ve değişim arasındaki dinamik etkileşimin doğrudan kalbine gider. Bütün büyük örgütler, çekirdeği muhafaza et, bununla beraber ilerlemeyi teşvik et özelliğini sergilerler. Bir yandan, bir çekirdek değerler ve temel niyetler zaman içinde çok az değişen ya da hiç değişmeyen bir çekirdek misyon etrafında şekillenirken; diğer yandan iyileşme, inovasyon ve yenilenmeyi teşvik ederek atılımı desteklerler. Değişen gerçekliğe bağlı olarak iş görme yöntemleri, kültürel normlar, stratejiler, taktikler, süreçler, yapılar ve metotlar sürekli değişirken, çekirdek misyon kendisini muhafaza eder. Doğrusu, değişimin en büyük paradoksu, değişen dünyaya ilk ve herkesten önce en iyi şekilde ayak uyduran örgütlerin, değişmemesi gerekeni biliyor olmalarında yatar; bu örgütlerin, artakalan her şeyi çok kolay bir şekilde değiştirebilmelerini sağlayan, çıpası sağlam rehber ilkeleri vardır. Okumaya devam et

GÖSTERDİĞİN YOLA ÖNCE SEN ÇIKACAKSIN.

Eski bir İskoç deyimi “Gösterdiğin yola önce sen çıkacaksın” diyerek liderliğin karmaşıklığını son derece yalınlaştırıyor. Bu liderlik vizyonunda, ortada gerçekten bir “yol”, ilk yola çıkma cesareti ve grubun sorumluluğunu üstlenme arzusu olduğu vurgulanıyor.  Kürekçilikten örnekleme yaparak bir kaç tecrübe aktaralım:

1 Etkili liderlerde daha güçlü bir “şimdi” anlayışı vardır. Küreğe yeni başlayanlar genellikle içinde bulundukları kayığın pruvasından ötesine geçmeyecek kadar küçük bir “şimdi” anlayışına sahiptir. Çünkü onlar ya kayalarla çevrelenmiş ya da sahildeki çalılıklarla kuşatılmıştır. Onların şimdileri o kadar küçüktür ki bir engeli görüp ona tepki vermelerine mahal kalmadan onun Okumaya devam et

CMO’LARIN (Chief Marketing Officer/ Pazarlama Direktörü) ROLÜ DEĞİŞTİ Mİ?

CMO’lara (Chief Marketing Officer/ Pazarlama Direktörü) düşen yeni rol nedir?  

5 yıl öncesine kıyasla herhangi bir değişiklik var mı?

Bir CMO’nun iki rolü vardır.

Birinci rol, CMO’nun şirket içinde yaptıklarıdır. Bunun içinde hangi ürünlerin ve hizmetlerin pazarlanacağına, hangi marka isimlerinin kullanılacağına ve hangi pazarlama stratejilerinden faydalanılacağına karar vermek vardır. Okumaya devam et

NASIL BİR SATIŞ YÖNETİCİSİ OLABİLİRSİNİZ ?

Sizi tebrik ederek başlayalım.Tebrikler, terfi ettiniz!

Bundan sonra hayatınız daha farklı bir konumda seyredecek. Siz iyi bir satıcıydınız ama artık iyi bir lider satış yöneticisi olmanız gerekiyor.

Başarılı bir lider satış yöneticisi olacaksınız çünkü potansiyelinizi gösteremeseydiniz ve/veya amiriniz bu potansiyeli Sizde görmeseydi, burada olamazdınız.

İlk günleriniz geçer geçmez; ekibinizdeki kişilerle aranızdaki en bariz farkın, sorumluluk düzeyiniz olduğunu bilerek, kendinizi yeni konumunuza en kısa sürede adapte edin ve bunu çabucak sindirin. Burada ölçü; iyi olduğunuz ama “ne oldum delisi” olmadığınızdır. Okumaya devam et

SAHA dan SATIŞ TAKİBİ YAPMANIN YAKIN GEÇMİŞİ / GELECEĞİ SAHA SATIŞ EKİPLERİNİN DEĞİŞEN MİSYONU ve SAHA EKİPLERİNDE DÖNÜŞÜM

Saha Satış Ekiplerinin Değişen Misyonu ve Saha Ekiplerinde Dönüşüm
Saha satış kadroları üzerinden satış yapan firmalarda bu ekibin etkin yönetimi ve satış süreçlerinin kısaltılması kilit bir öneme sahiptir.
Saha satış kadroları doğrudan firmanın kendi ekipleri olabileceği gibi bayilerin ekipleri de olabilmektedir.
Bu sürecin kurumsal bir metodoloji içerisinde yönetilmesi sayesinde satışın salt siparişten ibaret olmadığı, incelenmesi ve geliştirilmesi gereken birçok parametre olduğu görülmektedir:
 Kurumsal satış süreci takibi
 Satış bütçeleme, hedef, kota yönetimi
 Müşteri etkinleştirme ve ilişkilerin yönetimi Okumaya devam et

SADIK MÜŞTERİ Mİ ? KARLI MÜŞTERİ Mİ ?

Toplam kalite yönetiminin ülkemizde yaygınlaşmasıyla birlikte, müşteri sadakatinin ölçülmesi ve geliştirilmesi de önem kazanmaya başladı. Gerçekten de çeşitli çalışmalar eldeki müşteriyi tutmanın, yeni müşteri kazanmaya göre çok daha verimli olduğunu ortaya koyuyor.

Ancak, sadık müşterilerin daha karlı müşteri olduğu varsayımı her zaman geçerli olmuyor. Bu nedenle, müşteri karlılığı analizlerinin yapılması ve karlı müşterileri cezp edecek politikaların uygulanması şirket başarısını önemli ölçüde artırabiliyor. Bugünlerde moda olan müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) kavramını uygulamaya alırken, müşteri karlılığı kavramını gözardı edilmemeli. Okumaya devam et

ETKİN BİR SATIŞ İÇİN DÖRT TEMEL ALANDA BİLGİYE İHTİYACINIZ VAR.

Bir ürün veya hizmeti satabilmek için belirli alanlarda yeterli bilgi düzeyine ulaşmış olmanız ve bu bilgilerinizi sürekli geliştirmeniz gerekir.

4 temel

  1. İş Bilgisi:

Genelde satış elemanlarının yaptıkları iş ve sundukları ürün / hizmet ile ilgili yeterli bilgi düzeyinde olmadıkları gözlenmektedir. Bilginin olmadığı yerde sadece fiyat, indirim ve vade konuşulur. Satış ekibinize en çok hangi konularda sorun yaşadıklarını sorun problemi göreceksiniz. Bugün birçok satış elemanı geçmişte uyguladıkları yöntemlerle başarılı olmaya çalışmaktadır. Bunun en güzel örneği sunduğunuz ürün – hizmetle müşteri ilgilenmiyorsa onunla ilişkimizi keseriz. Yapılan istatistiklere baktığımızda aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır.

    • Satış elemanlarının % 47’si aynı müşteriye sadece bir kez gidiyor
    • % 23’ü iki kez gidiyor
    • % 14’ü üç kez gidiyor
    • % 12’si dört kez gidiyor
    • % 4’ü beş kez gidiyor. Satışların % 73’ü bu ziyaretten sonra yapılıyor.

Okumaya devam et

MOTİVE OLMANIN ( 9 ) YOLU.

Gerçekten büyük hedef ve hayallere ulaşmak için, her zaman bunları yapılabilir küçük adımlara ayırmak gerekir. Üzerinde uğraşmayı yürekten istediğiniz bir hedef ya da hayali seçtiğinizi düşünelim; böyle bir durumda, çoğu adımı atmaktan zevk alırsınız. Hayalinizi ve işinizi ne kadar sevdiğiniz fark etmez; gerçekten yapmak istemediğiniz pek çok iş yolunuza çıkacaktır. Yapmaktan nefret ettiğimiz işler, başarımızı sabote eden unsurların ta kendisi olabilir. Yolculuğun bu bölümlerinde motivasyonunuzu korumayı nasıl başarırsınız? Okumaya devam et

HATALAR NEDEN GEREKLİDİR ? ve HATALARI DAHA YÜKSEK BİR DÜŞÜNCE DÜZEYİNE ULAŞMAK İÇİN KULLANMAK.

Hata yapmaya karşı, düşünme ve karar alma süreçlerinde tuzaklara yol açan, derin bir direniş söz konusudur, insanların hata yapmaktan kaçınmalarının ya da hatalardan çok az şey öğrenilebileceğini düşünmelerinin 4 ana nedeni vardır. Bu nedenler çoğunlukla bireylerin psikolojilerine bağlı olsa da, şirketlerin kültüründe ve stratejilerinde de kendilerini gösterirler.

Kendimize aşırı güveniyoruz. Kendi uzmanlığımızın sınırları konusunda genellikle gözlerimiz kapalıdır. Araştırmalar, uzmanların, uzmanlık alanlarında, uzman olmayanlara göre kendilerine daha az güvendiklerini gösteriyorsa da aslında kendilerine aşırı güvendiklerini ortaya koyuyor. Tecrübesiz yöneticiler çok fazla hata yapıyor ve hatalarından öğreniyorlar. Tecrübeli yöneticiler ise, artık daha fazla gelişme olanağı olmadığını düşündükleri ve oynamaya alışkın oldukları oyunda çok iyi olduklarını düşünüyorlar. Oysa ki, bilgilerinin sınırlarını sınamak için kasti hatalar yapmaları gerektiğini bilmiyorlar.

Risk almak istemiyoruz. Mesleki ve kişisel gururumuz doğruluk üzerine kuruludur. Özel Okumaya devam et

PAZARDAN PAY ALMA ve GELİŞTİRME KARARINIZI VERİRKEN.

Pek çok pazarlama yöneticisi, kendi pazar payını artırmak için, o anda rakiplerine ait pazarlara hücum eder. Rakipler de buna hızlı ve sert tepki gösterirler. Sonuçta iki taraf da kaybeder. Bu tür yöneticiler genellikle uzağı göremeyen, kazan-kaybet mantığı ile hareket eden yöneticilerdir. Bunlar, mallarına yeni müşteriler, yeni kullanım alanları bularak pastayı büyütecekleri yerde, rakiplerine saldırarak, pastayı küçültmeyi yeğlemektedirler. Oysa pasta küçülürse. işletme küçülen pastadan fazla pay alarak büyüyemez.

Bir işletme, pazarı geliştirirken ya da pazarda etkili olmaya yönelirken farklı olanaklar­dan yararlanıp pastayı büyütebilir ve büyüyen pastadan eskisine nispetle daha fazla yararla­nabilir. Ancak, bu farklı olanakları görebilmek için; tüketici, rakip, tamamlayıcı ve tedarikçi eksenini dikkatli bir biçimde kullanmak gerekir. Çünkü, pazarı geliştirmek bu dörtlü yapıya bağlıdır.

MÜŞTERİ SAĞLIĞI ve HASTA MÜŞTERİLERİ ÖNLEMENİN EN İYİ YOLU..

Herkes, sağlık maliyetinin artmasından söz ediyor. Ben değil. Ben müşterilerinizin sağlığından ve esenliğinden söz ediyorum.

  • Sizinle ilişkileri ne kadar sağlıklı?
  • Onları sağlıklı tutmanın size maliyeti nedir?
  • Bu maliyet yükselişte mi?

Size müşteri sağlığının maliyetiyle ilgili bir ipucu vereyim: müşteri kaybetmenin maliyetiyle karşılaştırıldığında bu maliyet sönük kalıyor.

  • Sağlığı kötü olan müşteriniz var mı?
  • (Sizinle uğraştıkları için) hasta olan müşteriniz var mı?
  • Sizin yerinize başkasını koymak için ölen müşteriniz var mı?

Bunun maliyeti nedir? Okumaya devam et

VERİMLİLİK KRİTERLERİ.

“Ölçemediğiniz şeyler hakkında konuşamazsınız. O halele ölçmek zorundasınız.”

  • Ölçü aletleri,
  • Neleri ölçmek istediğiniz (kriterler),
  • Kimlerin ölçeceği,
  • Ölçüm sıklığı.
  • Ölçüm sonucu ortaya çıkacak veri ve bilgilerin yorumlanması son derece kritik konulardır. Tüm bunların sonunda karar alma ve aksiyona geçme adımları vardır.

Bu kriterleri belirlerken bir takım rapor formatlarına ihtiyaç vardır. Bu rapor formatları ölçüm sonuçlarının derli toplu kaydı içindir, bir bürokrasi ve yoğun bir evrak akışı yaratmak için değil.

Doğru format + Doğru bilgi + Doğru yorum + Doğru Aksiyon = Sistemin Başarısı

Aşağıda yer alan kriterler satış temsilcisi, dağıtım elemanı, mamul, rut, distribütör, bölge ve tüm satış teşkilatı verimlilik kriterleri olarak görülmeli ve kullanılmalıdır. Sizin daha değişik anahtar kriterleriniz olabilir. Önerdiğimiz kriterler olmazsa olmazları kapsamaktadır.

Anahtar Kriterler: Okumaya devam et

RAKİPLE DANS MI EDİYORSUNUZ? ADIMLARINIZZA DİKKAT EDİN.

Rakip hakkında asla ama asla kötü konuşmayın.

Rakipleriniz hakkında ne hissediyorsunuz? “Rakiplerimle harika bir ilişkim var” diyorsunuz. Doğru, eğer 50.000$’a ihtiyacınız olsaydı ya işiniz bitik olsaydı, arkadaşınız olan rakibin size iyi yolculuklar mesajı yollayacağına garanti veririm.

Gerçekçi olun. Rakipler sizinle konuşabilirler, size uygar davranabilirler ve hatta size yardımcı görünebilirler ancak onlara sizin hiç olmamanız lazımı yoksa olmanız lazımı diye sorulduğunda bahse girerim olmamanız lazım yönünde görüş bildirecektir.

Bana yardım ediyorlar, bana iş yolluyorlar, ortak sorunları tartışmak üzere beni çağırıyorlar, herkese yeterli iş var vb. Bunların tümü, rakiplerinizin, sizi sistematik olarak devreden çıkarmak için plan yaparken sizin söylemenizi umdukları cümlelerdir. İş (ve özellikle de satış) ormanındaki yaşam budur. Okumaya devam et

ÇOĞU SATIŞ YEDİNCİ HAYIR’ dan SONRA YAPILIR.

Takiplerinizde yenilikci, yardımsever ve içtenseniz, potansiyel müşteri kendisini sıkıştırılıyormuş gibi hissetmeyecektir.”

Potansiyel bir müşteriye ilk satışı yapmak 5 ila 10 görüşmeye mal olur. [ Potansiyel müşteri gerçekte yedi kere hayır demez, ancak her seferinde takip edersiniz ve potansiyel müşteri satın almaz, “şimdi değil, benim için başka bir şeyler yap; civardan bakınmaya devam ediyorum, iş ortağımla henüz görüşmedim, sonra tekrar deneyin, kısacası bana henüz “satamadınız.” der.

Profesyonel bir satıcı olarak, ne kadar zaman alırsa alsın takip süreci boyunca azmetmeli ve bırakmamalısınız.

Yedinci hayır’ı geçebilmek için gerekli eforu göstermeye ve satışı kapmaya istekli olun veya maaşlı bir işte çalışmayı yeniden düşünün.

İşte erken sonuçlandırma başarısını garantilemek için bazı takip tavsiyeleri… Okumaya devam et

SATICILARIN BÜYÜK LİDERİ OLMAK İÇİN, KURALLARI DEĞİL, EKİBİNİZE KENDİNİZİ TAKİP ETTİRİN.

Çoğu satış, yetersiz satıcılardan çok yetersiz satış yönetiminden dolayı kaybedilir. Müdürler/şirket sahipleri, politikaları ve hareketleriyle satışları teşvik edebilir ya da baltalayabilirler. Bir satış müdürünü büyük yapan nedir? Çoğunlukla, bu soruyu bir müdüre, sonra da o müdür için çalışan bir satıcıya sorarsanız, tamamıyla iki farklı cevap alırsınız. Okumaya devam et

SATIŞ MÜDÜRÜ BAŞARI ŞARTLARI…

Müdürlük yapmaktan vazgeçin, liderliğe başlayın. Satış müdürleri dikkatli olun. Kimse bir müdür istemez, ancak herkes bir lider ister. Düşünürseniz eğer, büyük dünya liderleri vardır, ancak büyük dünya müdürleri yoktur.

Kötü satış müdürleri arasında bir evrensel yanlış fikir vardır; hepsi de kendilerinin müthiş bir iş yaptığını sanır! Binlerce müthiş bir iş yapan satış müdürü (ve patron) ve maalesef en azından bir o kadar da yapmayan vardır.

Birçok satış müdürü, üstün satış performansları dolayısıyla yükseltilmiş ve hiçbir eğitim almadan (ya da minimum eğitimle) satış müdürü yapılmıştır.

Bu “müdürlerin” çoğu şirketlerini iki defa başarısızlığa uğratacaktır. Okumaya devam et

Ürününüz İçin Doğru Fiyatı Nasıl Belirlersiniz?

Doğru fiyat ne demektir? Toptancı fiyatının 2 katı mı? Ya da maliyetin üzerine yüzde X kar marjı koymak mı? Müşteri adedine, endüstrinin standartlarına, hatta daha önce ne kadar fiyat uyguladığınıza bakılmaksızın, “şirketinize en çok kar ettiren rakam” doğru fiyattır. Gerçekte, belki doğru fiyat şimdi uyguladığınızdan daha yüksek bir fiyattır. Bu da size müşteri kaybettirir. Fiyata nasıl karar verdiğimizi çalışırken bu olasılıklara da dikkat edin. Fiyatlama Parametrelerine bakalım; Okumaya devam et

Satış elemanlarım satış yapamıyor! Ne yapmalıyım?

İmdat! Satış elemanlarım satış yapamıyor! Ne yapmalıyım? İlanı verirsiniz, özgeçmişler gelmeye başlar, görüşmeleri yapar, en iyi satış yapacağına ikna olduklarınızı işe alırsınız, ürünlerinizle ilgili eğitim de verirsiniz, ondan sonra beklersiniz ki satışlar gelsin.

Bir-iki ay geçer, sihirli değnek durumları yoktur, tabii dersiniz, yeni arkadaş(lar) daha firmamıza, bize, sektörümüze vb. alışamadı. Bu arada bir taraftan firmanızı ayakta tutmak için gereken satışları siz yapmaya devam etmektesiniz. Birkaç ay daha geçer, bir kıpırtılar, orada bir satış, burada bir sipariş filan ama umduğunuz performans bir türlü gelmiyor, iyi başlayan görüşmelerin sonu bir türlü bağlanamıyor, bir ümitlenme, bir hayal kırıklığı, bir yukarı bir aşağı, oysaki işe alırken ne kadar da ümit vericiydi değil mi? Ünlü Pareto kuralı her şekilde doğrulanıyor gibi: Satışların %80’ini satış elemanlarının %20’si yapar. Okumaya devam et

Marka Stratejisi Oluşturmada 7 Önemli Başlık.

Marka stratejiniz şirketinizin amaçlarına uygun şekilde oluşturulmalıdır çünkü marka stratejisi olmadan işiniz eninde sonunda tersine gidecektir.

Marka stratejisi ürün veya hizmetinizi; nasıl, ne zaman ve kime ileteceğinizi belirler. Açık ve net bir marka stratejisine sahip olmak, geniş kapsamlı bir marka değeri (insanların ürününüzle ilgili ne hissettikleri veya ürününüzü nasıl algıladıkları ve onu almak için ne kadar istekli oldukları) yaratmanızı sağlar.

Marka stratejisi elinizle dokunamadığınız bir şey olsa da, etkin bir güçle sıradan markaları birbirlerinden ayıran, o tarif edilemeyen unsurun ta kendisidir. Birçok pazarlamacının bilimden ziyade bir sanat olarak gördükleri bu unsuru idare edebilmenize yardımcı olmak için şirketinizin çok uzun yıllar ayakta kalmasını sağlayacak kapsamlı marka stratejisi konusunu yedi ana başlıkta ele alabilirsiniz. Okumaya devam et

Müşteride duygunun etkisi.

Duygu, zihni rasyonel düşünceden üç bin kat daha hızlı biçimde uyarır.

Birçok insan rasyonel bir dünyada yaşadığımızı söylüyor, ancak hiçbir şey gerçeğin ötesine geçemez. Bilgi ve becerileri yönlendiren rasyonel düşünceler olsa da tavır ve davranışlarımızı yönlendiren duygulardır. Rasyonel düşünceler müşterilerin ilgisini çekmeye yarar, ancak satışı gerçekleştiren duygulardır.

Müşterinizden mektup var.

Merhaba,
Ben senin müşterinim. Evet, gerçek bir kişi, bir insanım.
İhtiyaçlarım ve isteklerim var; günü gerektiği gibi geçirmek için, istediğimi elde etmek için. Ancak umutlarım, hayallerim ve tutkularım da var.
Çok uzun zamandır bana sadece bir isim ya da numaraymışım gibi davrandın.
Beni segment dediğin gruba, bazen de sadece kitlesel bir pazara dâhil ettin.
Ancak artık buna katlanmak istemiyorum.
Ben benim. Bana başka biriymişim gibi davranma.
Bazen diğerlerine çok benzeyebilirim, ancak aynı zamanda çok farklı ve ince beğenilere sahip biri de olabilirim. Eski dünyada fazla seçeneğim yoktu, farkındayım. Okumaya devam et

Çalışma Esnasında Önemli Zaman Tuzakları.

Bazı zaman tuzakları zamanın etkin ve verimli kullanılmasını ciddi manada engeller ve ne yazık ki pek çok insanın başarısızlığının temelinde yatan bir alışkanlığa dönüşür. Bu tür alışkanlıkları değiştirmek için yoğun bir çaba ve güçlü bir irade gerekir. Aksi takdirde satış potansiyeli yüksek pek çok satışçının enerjisinin heba olmasına sebep olur. Yerinde ve zamanında kullanılmayan güç ve yetenek ise zayi olmuş demektir. Özellikle günümüzde zamanın çarçur edilmesine sebep olan ve çoğu insanda görülen zaman tuzaklarından birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

1) Erteleme Alışkanlığı

Erteleme davranışı, başarının önündeki en büyük engeldir. Erteleme; hedeflerin ve amaçların ertelenmesi anlamına gelir. Satış temsilcisinin erteleme alışkanlığı varsa başarılı olması mümkün değildir. Bugün yapılması gereken işlerin yarına ertelenmesi durumunda, yarınki işleri yapmaya zaman kalmayacak ve hedefler ortadan kalkacaktır; çünkü ertelenen her iş bir diğerinin ertelenmesine sebep olur. Erteleme genellikle şu nedenlerden kaynaklanır:

  • Yapılacak işin hoşa gitmemesi,
  • Ne yapılacağının bilinmemesi,
  • Nasıl yapılacağının ve nereden başlanacağının bilinmemesi,
  • İş için yeterli enerji yokluğu,
  • İşin çok büyük olması,
  • Mükemmeliyetçilik,
  • Erteleme alışkanlığından vazgeçememe,
  • İşe başlamada güçlük çekilmesi,
  • Önceliklerin belirlenmesindeki kararsızlık,
  • İşe başlama konusunda duyulan çekingenlik,
  • İşin çok güç bir karar vermeyi gerektirmesi,
  • Kendini pekiyi hissetmemek,
  • İşleri kolay kolay bitirememek,
  • İşin sonuçlarının beklenildiği gibi çıkmayacağına olan inançtır.

Okumaya devam et

Zaman Tuzakları (Zaman Tuzağı Kavramı)

Zamanın etkin kullanımının önündeki engellere zaman tuzağı denir. Satış temsilcisi vaktini daha etkin ve verimli kullanabilmek için zaman tuzaklarına dikkat etmelidir. Zamanı verimli kullanmayı bir alışkanlık haline getirmelidir. Onun başarısı tuzaklardan kaçınmasına bağlıdır. Zaman tuzakları çeşitli faktörlerden kaynaklanır. Bu tuzakları İşten, kişiden, örgütsel yapı ve yönetim anlayışından kaynaklanan tuzaklar olmak üzere dört grup da toplamak mümkündür.

  1. Kişiden Kaynaklanan Zaman Tuzakları:
  • Öz disiplin yokluğu,
  • Bireysel hedeflerin belirsizliği,
  • Erteleme, oyalama ve kararsızlık,
  • Kendine aşırı güven veya güvensizlik,
  • Hayır diyememe ve aşırı sosyallik
  • Hafife alma ve ön yargılar,
  • Önceliklerin belirsizliği,
  • Stres ve zaman baskısı,
  • Olumsuz kişisel tutum,
  • Alışkanlıkların kontrolünde olmak,
  • Güç olandan kaçınmak.

Okumaya devam et

Satış görüşmesinde meydana gelen iletişim sorunları, satış temsilcisinden ve müşteriden kaynaklananlar başlıca sebepler.

Satış görüşmesinde meydana gelen iletişim sorunlarını satış temsilcisinden ve müşteriden kaynaklananlar başlıca sebepler.

İletişimde Satışçıdan Kaynaklanan Problemler:

  • Yeterli mesleki bilgiye sahip olmamak,
  • Görüşmeye hazırlıksız gitmek,
  • Konuşma dilinin yeterince açık ve anlaşılır olmaması,
  • Gereğinden hızlı konuşarak müşterinin dikkatini dağıtmak,
  • Sözsüz iletişimi yanlış ve abartılı kullanmak,
  • Müşteriye karşı gereksiz kibir ya da büyüklük göstermek,
  • Görüşmenin konusundan saparak konuyu dağıtmak,
  • Kelimeleri yanlış kullanmak ve yeterince kelime hazinesine sahip olmamak,
  • Üzerinde durulması ve vurgulanması gereken hususları es geçmek,
  • Satış görüşmesinde tekrarların gereğinden fazla yapılması,
  • Fazla ve gereksiz detaya inilmesi,
  • Gereksiz yabancı kelimelere yer verilmesi,
  • Benzetme ya da örneklemelerin uygunsuzluğu ve anlamsızlığı,
  • Müşteriye gerekli saygının ve inceliğin gösterilmemesi,
  • Satış konuşmasının monoton bir ses tonu ile sunulması.

Okumaya devam et

Dağıtım Kanalında Rekabet Türleri

Bir işletme, başka işletmelerle yatay, dikey ve çapraz olmak üzere üç tür rekabet içinde olabilir. Ancak bu ayırım inceleme kolaylığı bakımındandır. Çünkü bir işletme bir başka işletme ile hem yatay, hem dikey hem de çapraz rekabet içinde olabilir.

Yatay Rekabet

Bir dağıtım kanalının aynı düzeyinde bulunan, benzer malları satan benzer işletmeler arasındaki rekabete yatay rekabet denir. Bir otomobil işletmesinin başka bir otomobil işletmesi ile bir bakkalın başka bir bakkalla olan rekabeti gibi.

Yatay rekabet zamanla gruplaşmalara neden olabilir. Ancak, gruplaşmaktan söz edebilmek için, işletmelerin bazılarının ötekilerden anlamlı bir biçimde farklılaşması gerekir ki. Bu da çapraz rekabete giden yolun başlangıcıdır. Farklılaşma ve gruplar arası mücadele, bazı politik kararların alınmasına neden olabilir. Alınan bu kararlar, güçler dengesince belirlenir ve rakiplerin neleri yapamayacaklarına ilişkin yasaların çıkmasına, yeni geleneklerin oluşmasına zemin hazırlarlar. Okumaya devam et

Rekabet düşünceleri ve teknikleri

“Firmalar rakipsiz olmayı isterler fakat bu istek orta ve uzun vadede yarar sağlamaz. Çünkü rakipsizler yaptıklarının doğru ve en iyisi olduğunu sanırlar. Bu düşünceleri onları uykuya sürükler. Sonra daha iyisini yapan sahneye çıkınca iş işten geçmiş olur. Rekabet önemsenmelidir ve rakiplerin firmaları dinamik tutuğu unutulmamalıdır.”           

Rekabet konusu irdelenirken ilk ele alınması gereken, rekabet edenlerin sahip oldukları rekabet düşünceleridir. Çünkü yöneticilerin üretip uygulayacakları rekabetçi stratejilere bu düşünce ya da felsefe yol gösterir. Yok, edici bir savaş durumunun olmadığı sağlıklı bir ortamda aktif, ılımlı ve pasif olmak üzere üç tür rekabet düşüncesinden söz edilir.

Aktif rekabet düşüncesi; bir pazarlama programını başarıya ulaştıran, bu programın bizzat kendisi olmayıp bu programı çizen ve onu uygulayan yeteneklerde yattığı görüşüne dayanır. Okumaya devam et

Pazarlama Birleşenlerin de Hedef Pazarın Belirlenmesi.

Pazarlama yönetiminin iki temel sorunu vardır: Bunlardan birincisi, faaliyet gösterilecek pazar ya da pazarların belirlenmesidir ki, buna hedef pazarın tayini denir. Bu, farklı özellikteki pazar bölümlerinde yatan fırsatların araştırılmasını, ölçülmesini ve değerlendirilmesini ifade eder. İkincisi ise, hedef pazarlara en uygun pazarlama bileşenlerini geliştirip uygulamayı içerir. Birinci olmadan ikinci olamaz. Çünkü bir pazar bölümü için uygun olan strateji ve politikalar, bir başka bölüm için uygun olmayabilir.

Bir pazarlamacı, değişik özelliklere sahip tüketicilerin değişik tatminler peşinde koştuklarını, değişik arzu ve isteklerinin bulunduğunu ve bu değişik arzu ve isteklerin değişik pazarlama bileşenleri ile karşılanabileceğini bilmelidir. Böyle olunca da bir pazarlamacının çok değişik istek ve arzuları olan tüketicilerin benzer ihtiyaçlarını benzer pazarlama bileşenleri ile tatmin edemeyeceği açıktır. Bu nedenle, her pazarlamacı kendine en uygun fırsatları taşıyan bir ya da bir kaç pazar bölümünü seçerek, pazarlama stratejilerini bu pazar bölümlerine yönelik olarak geliştirmelidir. Okumaya devam et

Satış Temsilcisinin Müşteri Geliştirmeyi Planlama Yeteneğinin Güçlendirilmesi

Satış temsilcisi ile saha satış müdürünün her bir önemli ya da kilit müşterinin nasıl geliştirileceğini derinlemesine planlaması gerekir. Aşağıda bunun için bir yol önerilmektedir. Önemli müşteriler kentlere ve adlarına göre alfabetik olarak sıralanır. İlk müşteri seçilir ve saha satış müdürü satış temsilcisine müşteri hakkında sorular sormaya başlar. Sorular değişik olabilir ama hepsinin amacı aynıdır; müşterinin geliştirilmesi için ayrıntılı bir plan ya da strateji oluşturmak. Sorular şu yönlerde sorulabilir:

* Bu müşteri ile şimdiye kadar ne iş yaptık?

* Onlara neler satıyoruz ve hangi miktarlarda satıyoruz?

* Bu şirketin bütün taleplerini karşılayabiliyor muyuz?

* Öyle değilse, işin ne kadarını biz yapıyoruz? Bu miktarı nasıl artırabiliriz?

* Ürünümüz (ürünlerimiz) ile bu şirketin başlıca hangi sorunlarının çözümüne yardımcı oluyoruz?

* Başka hangi alanlarda bu şirkete hizmet edebiliriz? Bu şirketten kimlerle ilişki içindeyiz? Okumaya devam et

Satış Bölgesini Kilit Müşteriler Çevresinde Kapsamayı Planlamak

Bölgeyi kilit müşteriler çevresinde planlamanın birçok yolu vardır. Ama önce bir yöntemi ayrıntılı olarak inceleyelim. Atılacak adımlar şunlardır:

1. Söz konusu coğrafi bölgenin bir haritasını temin edin.

2. Bir kalemle kilit müşterilerin bulundukları yerleri işaretleyin. Bu müşterilerin genel olarak küme küme yer aldığını göreceksiniz.

3. Her kümeyi bir daire içine alın ve her daireyi bir mıntıka olarak numaralayın. Her mıntıka kilit müşteri kümelerinden oluşmaktadır.

4. Her mıntıkadaki kilit müşteri sayısını ötekilerle karşılaştırın. Size acil lazım olan müşteri veya en yoğun satış yapabileceklerinize öncelik verin.

5. Bir ajanda oluşturun ve önünüzdeki yılın her çalışma gününün karşısına bir mıntıka numarası yazın. Burada her bir mıntıkada geçirilecek gün sayısının o mıntıkadaki kilit müşteri sayısına orantılı olmasına dikkat edin.

6. Yüz kilit müşterinin her birinin adını ajandaya yalnızca bir kere yazın ve ilk telefon görüşmesinin ne zaman yapılacağını belirtin. Böylece satış temsilcisinin ajandaya bakarak ilk görüşmeye iyi bir şekilde hazırlanması mümkün olacaktır.

7. Görüşmeden hemen sonra, bilgileriniz henüz tazeyken söz konusu müşterinin bir daha ne zaman aranacağını ve bunun nedenini kaydedin. Sonra bir dahaki telefon görüşmesini planlayın ve bunun tarihini oluşturduğunuz ajandaya yazın. Bazı durumlarda satış temsilcisi ile müşteri ya da muhtemel müşteri bu görüşme için birlikte bir tarih saptamış olabilirler. Burada ideal olan, bu tarihin temsilcinin söz konusu mıntıkada olmayı planladığı bir güne denk düşmesidir.

  1. Hiçbir zaman müşteriyi belli aralıklarla, mekanik olarak aramayın. Aramayı yalnızca telefon etmek için bir neden varsa yapın. Bu müşterinin gelişmesine yardımcı olan bir faktördür. Örneğin, bir müşteri gerekli geliştirme çabasına bağlı olarak bir yıl içinde kırk kere aranmışken, bir sonraki yıl yalnızca altı kere aranabilir. Yılın başında belli bir müşterinin o yıl kaç kere aranacağını kimse bilemez. Satış temsilcisinin gerçekleştirmesi gereken eylem hattını ve müşteriyle ilişkinin uygun düşen sıklığını yalnızca görüşmelerin kendisi açığa çıkarır.

Küçük Müşteriyle İlgilenmek.

Her bölgede toplam iş hacimleri bütün satışların yaklaşık yüzde yirmisini oluşturan bir dizi küçük müşteri vardır. Bu iş hacmi ihmal edilmemelidir. Okumaya devam et

Saha Satış ve Bölge Yönetimi.

İyi bölge yönetiminde temel kavram, enerjinin verimli kullanılması ve bu sayede en üretken müşteriler üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Zamanın Verimli Kullanılması

Satış elemanlarının başarısızlığının başlıca nedeni zamanı verimli kullanmamaktır. Yılda 10 milyon dolarlık satış yapan bir temsilci ile 1 milyon dolarlık satış yapan arasındaki başlıca farkın, birincinin zamanını kullanmasını bilmesi ve doğru kararlar almada hızlı davranması olduğu söylenir. Bir satış temsilcisinin zamanının büyük bir kısmı: (1) mevcut ve muhtemel müşterilerle görüşmeler yapmada ve (2) bir görüşmeden ötekine gitmede geçer. Beni burada ilgilendiren ikincisidir.

Bölgeyi Kapsamak mı, Bölgeyi Yönetmek mi?

Bölgeyi kapsamak kavramı verili bir bölgenin coğrafi olarak kapsanmasını anlatır. Satış temsilcileri rotalarını, bir karayolu boyundaki ya da bir coğrafi alandaki her kenti bu bölgeden her geçişlerinde kapsamak üzere çizerler. Bazı şirketlerde bu işleme “tarama” operasyonu denir.

Süpermarketlere ve dükkân zincirlerine satış işlerinde her dükkâna servis sunmak gerektiğinden bunun arzulanır olduğu düşünülebilir. Ama bu durumlarda bile böylesi mekanik bir kapsamanın en iyi yöntem olduğu kuşkuludur. Okumaya devam et

Saha Satış Yönetiminde Birinci Kural: Planlama.

İyi bir yönetimde ilk işin planlama olduğunu gördük. Saha satış müdürü olarak şunları tamamladığınızda iyi bir planlama yapmışsınız demektir:

  1. Siz ve yöneticiniz birlikte belli bir tarihle ulaşılacak hedefleri belirlediniz ve bu hedeflere ulaşmak için bir eylem hattı çizdiniz.
  2. Her bir satış elemanınız sizinle danışarak belli bir tarihte ulaşılacak hedefler aldı ve bu amaçlara ulaşmak için kendisine bir eylem hattı çizdi.

Elbette, planlamaya başlamadan önce sizden ne beklendiğini bilmeniz gerekir. Bunu nasıl bulabilirsiniz?

Bir Saha Satış Müdürünün Sorumlulukları

Kendinizi yıllık değerlendirmeye tabi tutulan bir saha satış müdürünün yerine koyun. Şefinizin bürosuna girdiğinizde sırtınızı okşayacağını umuyordunuz ama kısa süre sonra, şefinizin geçen yılki bütün başarılarınıza değer biçmekle birlikte bir dizi eksiklik de bulduğunu ve bunları sorun yaptığını görüyorsunuz. Karşı çıkıyorsunuz: “Bunları da yapmam gerektiğini bilmiyordum” ya da “Buna bu kadar önem verdiğinizi nasıl bilebilirdim?” Şefiniz cevap veriyor: “Bunun dikkate alınması gereken önemli bir nokta olduğunu bir aptal bile bilebilirdi.” Bu senaryoda problem nerede? Sorun, sizin ve şefinizin dönemin başında birlikte üzerinde anlaşmaya vardığınız yazılı bir hedefler dizisi olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu konuda bir şeyler yapabilir miydiniz? Elbette! Okumaya devam et

Etkili bir saha satış müdürü olmak için doğru bir yaklaşıma sahip olmak.

Etkili bir saha satış müdürü olmak için doğru bir yaklaşıma sahip olmak kritik derecede önemlidir. Burada anahtar, kendinizi yardım sağlayan birisi olarak görmektir. Yalnızca amaçlarına ulaşmasında tepe yönetimine yardımcı olmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda ikinizin de paylaştığı yükümlülükleri yerine getirebilmek için kendi satış personelinize de yardımcı oluyorsunuz. Eğer temsilcileriniz sizi yalnızca bir “şef” olarak görüyorsa, bunu yapmak zordur.

Şefliğin altını çizen bir ilişki düzgün iletişimin önünde bir engeldir. Bir satış personeli şefe rapor veriyorsa, mümkün olduğu kadar iyi görünmek için gerçek problemleri saklamaya eğilimli olur. Okumaya devam et

Satıcılıktan Sonra Satış Müdürünün (En Özet) Yönetim Devresi Anlatımı

Satış yönetiminin satıcılıktan farklı olan özgül sorunlarını anlayabilmek için, “iyi yönetim” i tanımlamak ve tasvir etmek için yapılan bazı denemelere bakmak yararlı olacaktır, örnek olarak şunları sayabiliriz:

* İyi yönetim, olağan yeteneğe sahip insanların olağanüstü iş yapmasını sağlama kapasitesidir.

* İyi bir yönetici, altındakilerden gönüllü olarak daha çok iş ve daha iyi performans alabilen yöneticidir.

* Bir yönetici, işlerin başkaları aracılığıyla ya da başkalarıyla birlikte yapılmasını sağlayan yöneticidir.

İyi yöneticiliğin planlama ve denetleme demek olduğu da söylenmiştir ve bu tanımdan yönetim devresi kavramı türetilmiştir. Bu, bir örgütte genel müdürden alandaki temsilciye kadar herkes için geçerlidir. Yönetim devresinin (Şekil 1-1) yöneticiliğin tam bir tanımı olduğunu söylemek, belki işi fazla basitleştirmek olur. Ama bu tanım yukarıdaki tanımlardan birisiyle birleştirildiğinde oldukça yeterli olmaktadır. Şimdi devrenin bileşenlerini inceleyelim.

Her türlü yöneticilik işinde ilk adım bir plan yapmaktır. Ama herkes planlamadan ne anlaşıldığı konusunda görüş birliği içinde olmalıdır. Birçok satış müdürü, kendisinin “planlama” sözcüğünden anladığı şey personelinin anladığından farklı olduğu için çaresiz kalmaktadır. Bu tür yanlış anlamalara meydan vermemek için, planlamadan tam olarak ne anladığımızı açalım. Okumaya devam et

Satıcılık ile Yöneticilik Arasındaki Beş Kritik Fark

Satış temsilcisinin birinci sorumluluğu müşteri geliştirmektir. Bölgesindeki müşterilere satış yapabilmeli, müşterileri şirkete ve kendisine bağlayan bağları güçlendirebilmeli, böylece satış hacmini sürekli büyüte bilmelidir. Ama sizin saha satış müdürü olarak bunu aşan bir göreviniz var: insanları, sancıları geliştirmek zorundasınız, ötekilerin yanısıra başlıca sorumluluğunuz budur. Elbette iyi satış hacimleri ve tatminkâr bir kâr sizin de sorununuzdur, ama bu hacmi ve bu kârları üretecek erkek ve kadınları geliştirmeden bunlara ulaşamazsınız. Müdürlüğe (yöneticiliğe)  adım attığınız andan itibaren insanlar, onların yetişmesi ve gelişmesi için sorumluluk alanına adım atmışsınız demektir. Sizden insanların satış ve kâr üretmesini sağlayacak bir önderlik beklenmektedir. Başarınız artık kendi satış yeteneğinize değil, başkalarına kendiişlerinde yetişme ve gelişmelerinde, daha becerikli ve etkili hale gelmelerinde ve satış temsilcisi olarak daha iyi iş görmelerinde yardımcı olma kapasitenize bağlıdır. Zamanınızı, düşünce ve çabanızı öncelikle insanların gelişmesine yöneltmelisiniz. Aşağıda şefinin bürosuna çağrılan ve kendisine terfi etmek üzere olduğu anlatılan bir satış temsilcisi ile yapılan bir görüşme yer alıyor. Saha satış müdürünün sorumluluğunu gösteren bu örnek, bu konuda doğru bir bakış açısı oluşturmada size yardımcı olabilir. Şef şunları söylüyor: Okumaya devam et