Ekip üyelerinin birbirleriyle nasıl ilişki kurdukları ile ilgili gözlemler belirli davranış kalıpları ortaya koymuştur. “Baskımdan “Ortak Sahiplenme” anlayışına kadar değişen bu kalıpları anlamak liderin ekip üyelerine nasıl yardımcı olabileceğine karar vermesini kolaylaştırır. Bu etkileşim biçimlerinin herhangi birisinin bir ekipte herhangi bir zamanda ortaya çıkması normal ve doğaldır.
Önemli olan hangi ilişki biçiminin en yaygın olduğudur. Genelde çatışmacı etkileşimler içinde olan ekipler etkin çalışamazlar. Çalışanlar arasında bağlantılılık duygusunu geliştirmek zordur. Çözümlere kimin kazanıp kimin kaybettiği anlamında bakarlar. Ortaklığa verilen değer arttıkça, herkesin başarılı olduğu ve kazandığı çözüm arayışları artar.
Bu altı ilişki biçiminin her birinin, gerek ekip performansı üzerinde gerekse ekip üyelerinin tatmin düzeyleri üzerinde etkisi vardır.
- Zorlama, arzulanan sonucu zorla elde etmek için güç kullanılmasıdır. Grup üyeleri arasında ciddi güç farklılıkları olduğunda ortaya çıkar. Gücü olan bunu bazen çok açık bazen de gizli bir şekilde kullanır. Zayıf olanlar güçlerinin çoğunu kendilerini korumak için ve güçlü olanlar da konumlarını sürdürmek için harcarlar. Bu ilişkilerin yaygın olduğu ekiplerde grup sinerjisi yoktur. İçsel bağlantılılık zayıftır ve gelişme beklentisi yoktur.
- Çatışma, güçleri birbirine eşit ya da yakın düzeyde kişilerin bulunduğu gruplarda ortaya çıkar. Çatışmanın yaygın olduğu gruplarda dikkatler işe değil, ilişkilere yoğunlaşır.
- Birlikte Var olma, birbirlerinin alanına girmemek üzere araya bir çizgi çizmektir. Grup üyeleri birbirleriyle çalışmamak içip çalışırlar. Herkes, kendisine verilen işi yapmaya odaklandığı için grup çapında uzun dönemli hedeflerle hemen hiç kimse ilgilenmez. Birlikte çalışmak için gereken ortak amaç duygusu yaşanmaz.
- İşbirliği, kişiler bireysel görevlerine odaklanırken zaman zaman birbirlerine yardım ederler. Bu durum, kişilerin zamanlarının uygun olması, kendi işlerinin olmaması ve kendilerinden yardım istenmesi durumunda gerçekleşir. Bu ortamda kişiler yardım etmeye gönüllü değildir, ancak yardım istendiğinde tepkisiz kalmazlar. Kişiler kendilerini grupla ve grup başarısıyla özdeşleştirmekte zorlanırlar.
- Ortak Çalışma, kişiler kendilerini ekip üyesi olarak görmeye ve ekibin genel başarısıyla ciddi olarak ilgilenmeye başladıklarında ortaya çıkar. Kendilerini ekibin başarısından kısmen de olsa sorumlu görürler. İlişkilerinde artan bir içsel bağlantılılık duygusu vardır.
- Ortak Sahiplenme, ekip üyelerinin sorumluluk duygusunda köklü bir değişimi yansıtır. Tüm üyeler artık başarının % 100’ünden kendilerini sorumlu tutmaktadırlar. Kişiler yalnızca kendi rol ve sorumluklarını anlamak ve yerine getirmekle kalmazlar, ekibin başarılı olması için gereken yerde ve zamanda girişimde bulunurlar. Birbirleriyle bağlantılılıklarını anlarlar ve destek vermek için aktif olarak çaba harcarlar.
Bu insanlar arası ilişki modelleri incelendiğinde yaşamlarına bütüncül olarak yaklaşan bir yönetici, işbirliği, ortak çalışma, ortak sahiplenme ilişki tarzlarını daha kolay ve daha doğal bir şekilde yaşayacaktır.
Kaynak: Yöneticinin Yönetimi Prof. Dr. İsmet Barutçugil