Pazar, durmadan yeni ürün istiyor, tüketicilerin yeni ürünlere iştahı ise doymak bilmiyor. İş hayatında günün sloganı, “yeni, yine yeni”…  Piyasaya belirli bir sürede mümkün olduğunca çok yeni ürün çıkarmak için toplam üretim ve pazarlama süresinin kısaltılması gerekiyor. Çünkü bir embriyo halindeki iş fikrinin, tam teşekkülü bir ürün haline gelerek gün ışığını görmesine kadar geçen süre kısaltılmadan pazarda tutunmak imkânı yok. Japon otomobil devi Toyota, bu dizide hız konusunda anlatılanların tümünü bünyesinde toplayan bir şirket. 2006 yılının sonunda dünyanın en büyük sanayi şirketi unvanını kazanması beklenen Toyota’nın hız, kalite ve yalın yönetim konusundaki başarılarını şöyle özetlemek mümkün:

*Toyota, daha çok model üreterek farklı tüketici segmentlerine seçme hakkı vermek için, herhangi bir tip veya model için yıllık üretim miktarını 20 bine kadar indirdi.

*Şirket dünya ülkelerindeki tüketicilere 60’tan fazla farklı model sunabiliyor. Bu otomobil sanayi inde ulaşılan en yüksek ürün farklılaştırma sayısı…

*Pres, kalıp yapımı ve döküm gibi üretim aşamalarında kullanılan makine ve tezgâhların, daha 2000 yılında üç ay olan üretim süresi, geçen yıl 1,5 aya kadar düşürüldü.

*Üretimdeki kaynak işlerinin esnekleştirilmesi sayesinde, yeni modeller için gerekli makine-teçhizat harcamalarında yüzde 70’e varan indirimler sağlandı.

*Boya aşamasında hem hattın uzunluğu kısaltıldı hem de bir hattaki aylık boyama kapasitesi 10 binden, 20 bin araca çıkartıldı.

*Şimdilik yalnız Japonya’daki bir fabrikada denenen bir nihai montaj yönteminde montaj hattının uzunluğu yarıya indirirken, bu hat üzerinde aynı anda sekiz farklı modelin üretilmesine imkân sağlandı. Bu tasarruf ve hız “modüler üretim” sistemli ile sağlandı.

*Bu iyileştirmeler sonunda ayda 20 bin yeni model oto üretecek bir tesis için gerekli toplam yatırımda önemli bir tasarruf sağlandı. 90’lı yılların ikinci yarısında 77 milyon dolarlık bir yatırım gerektiren bu tür bir tesis için,  günümüzde 43 milyon dolar yeterli oluyor.

*Bu tasarruflarla elde edilen kaynağın araştırma-geliştirme çalışmalarına yönlendirilmesi ise şirketin geleceğini de garantiye alıyor. 7.7 milyar dolarlık bu tutar, elektrik enerjisi veya yakıt pili ile çalışacak  motorlu taşıtların geliştirilmesine harcanıyor.

*2000 yılında başlayan “CCC21” programı ile yan sanayi ürünlerine ve parçalara harcanan para yüzde 30 oranında azaltıldı. Bu azalma, yan sanayi şirketlerinin kazancında bir azalma olmadan gerçekleştirildi.

DÜNYADAN HIZLI BALIK ÖRNEĞİ                                                                                                    Toyota’nın yenilikçi yaklaşımı  hantal GE’yi tahtından indirecek

Ölçek olarak şu anda dünyanın en büyük otomobil şirketi olan ancak içinde bulunduğu 10 milyar dolarlık zarar yüzünden zor zamanlar geçiren General Motor’sun tahtı için “hızlı bir balık” aday olarak gösteriliyor. Bir dönem uzaktan seyrettiği dünyanın en büyük otomobil şirketi tahtına her geçen gün biraz daha yaklaşan Japon üretici Toyota’nın başarısının sırrı otomotiv sektörüne tüm rakiplerinden önce “tasarruflu yakıt” devrimini getirmiş olmasında yatıyor. Melez motor teknolojisi Toyota’nın Prius modeli, Japon otomotivciye hantallaşan GM karşısında hız avantajı kazandırdı. Toyota’ya GM karşısında hız kazandıran faktör ise GM gibi birçok markayla birden uğraşmak yerine geleceğin teknolojisine yani “yakıt tasarruflu otomobil modeli”ne odaklanmak oldu.

Dünya pazarına sunulan ilk melez otomobil olan Prius, Petrol fiyatlarında görülen rekor artışın yanı sıra, petrol arzı konusunda da tedirginlikler olması, Toyota Prius gibi çift motorlu melez otomobillere olan ilgiyi artırdı. Toyota ise, küresel pazara ilk melez otomobili sunan otomotiv şirketi olarak büyük ama hantal rakiplerine karşı hız kazanmış durumda. Toyota Prius’un küresel pazarda çok çabuk kabul görmesi sayesinde şirketin satışları da her geçen gün katlanıyor. ABD satışları 2004’ten 2005 yılına ikiye katlanarak 107 bin adede çıktı. Bu bağlamda Prius modelini ön plana çıkarak Toyota, şu anda Japon otomobil pazarının yüzde 44’ünü elinde tutuyor. ABD’deki satışlarını ise son 10 yıl içinde ikiye katladı. Buna karşılık GM, 2005 yılını 10 milyar dolar zararla kapadı.

Mali sorunların baş göstermesinin ardından yeniden yapılanmaya çalışan GM’nin eski gücüne kavuşmak için sürdürdüğü onca çaba ise, geleceği ön görerek yakıt tasarruflu modeli Prius’u ile otomobil pazarlarını altüst eden Toyota’nın bir kaç yıl içinde dünyanın en büyük otomobil üretimi olmasını engelleyemeyecek gibi görünüyor. Hatta Toyota şimdiden ABD’nin otomobil üretim merkezlerinden biri olan Georgia eyaletinde ABD’li otomotivcilerden boşalan fabrikalara yerleşme hazırlığı içinde. Toyota ile Güney Koreli bir diğer otomobil üreticisi Kia, burada 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak fabrikalar kurmak istiyor. 2005 yılında 8.25 milyon otomobil üreten Toyota’nın 2006 yılı küresel otomobil üretim hedefi 9.06 milyon araç. Toyota’nın GM’i sollaması halinde bunun ABD’lilerin öne olduğu son üretim alanlarından biri olan otomotiv sanayisi üzerinde olumsuz yönde bir psikolojik etki yaratması bekleniyor. Toyota’nın dünyanın en büyük otomobil üreticisi olması, GM’in küresel otomobil pazarındaki fiyat belirleyici olma gücünü de elinden alacak. (DIŞ HABERLER)

 Toyota’ya hız kazandıran faktörler:

*Hızlı büyüme sürecinde kalitenin zarar görmemesi için yapılan çalışmalar

*Yabancı işçilere Japon operatörler tarafından verilen teknik dersleri

* İnandıkları ve korumaya çalıştıkları “Sürekli gelişim” inanışı.

* Daha iyi üretim ama daha düşük maliyet felsefesi